2015 yılı dünya genelinde oldukça riskli bir yıl olarak görülüyor. Elbette ülkemiz açısından da önemli risklerin olduğu bir yıl olacak. Tüm şirket, banka ve kamu idarelerinin 2015 senesinde hem global hem de yerel dış risklere dikkat etmeleri gerekiyor. Stratejik planlar, risk yönetimi planları, iç denetim planları ve senelik tüm programların, bu riskler göz önünde bulundurularak alınmasında fayda var.
Makroekonomik koşullardan, siyasete, küresel finans hareketlerinden, terörizme, hava koşullarından bölgesel çatışmalara iklim değişikliklerinden siyasi seçimlere kadar pek çok risk ülkemizde kurumsal aktörleri tehdit ediyor olacak. Bunlardan kendimce en önemli gördüğüm 10 tanesini paylaşmak istiyorum.
1. AB, Çin, Amerika ve BRICT ekonomilerinde yaşanabilecek olumsuzlukların Türkiye cari açığı ile şirketlerin dış borç pozisyonları üzerine etkileri
2. Bölgesel çatışmalar (Suriye, Irak, Ukrayna, vd.), olası ambargo ve baskılar
3. İklim değişiklikleri ve olumsuz hava koşulları nedeni ile özellikle tarım ve sanayide yaşanabilecek kayıplar, altyapı zararları
4. Seçim sürecinde söz konusu olabilecek iç gerginlik ve bunun piyasa riskine yansımları
5. Vergi, iş kanunu, SPK, BDDK düzenlemeleri, iş sağlığı ve güvenliği, çevre yönetimine yönelik kanun ve düzenlemere uyum eksiklikleri
6. Artan küresel rekabet, olumsuz makro ekonomik koşullar ve bozulan beklentiler nedeni ile yaşanabilecek maliyet/kalite/inovasyon baskıları
7. İşsizlik, işgücü piyasasındaki arz-talep dengesizlikleri ve etkin olmayan işgücü piyasası nedeni ile optimal işgücü ile çalışamama
8. Yolsuzluk ve rüşvetten kaynaklanabilecek yasal/itibar riskleri
9. Dış çevrenin proaktif olarak izlenememesi nedeni ile adaptasyona yönelik değişim yönetiminin planlanamaması
10. Sağlık ile ilgili salgın hastalıklar ve oluşturacağı ekonomik kayıplar
Bu risk grupları veya bunların alt kategorilerinde yer alan risklerin iyi yönetilmesi gerekmektedir. Bu ise sağlam bir kurumsal risk yönetimi sisteminin oluşturulmasını gerektirir. Kurumsal risk yönetim sisteminin; iç ortam, bilgi ve iletişim, hedef belirleme ve olay tanımlama bileşenleri aktif çalıştırılır ise dış risklerin değerlendirilmesi ve senaryolar bağlamında uygun risk aksiyon planları ile yönetilmesi mümkün olur.
İyi kurumsal risk yönetimi yeni TTK’ un da en önemli unsurlarından birisidir. İyi kurumsal risk yönetimi ile sadece stratejik veya operasyonel değil, yukarıdaki dış risklerin iç yasımaları da daha doğru tanımlanmış ve yönetilmiş olur.
Dış riskler mevcut küresel sistem, ekonomik düzen ve etkileşim düzeyi açısından her zaman var olacaktır. Önemli olan bunların farkında olmak, iç yansımalarını değerlendirmek ve planlara dahil etmektir. Bu şekilde risklere daha proaktif yaklaşmak ve maliyet etkin çözümler bulmak mümkün olacaktır.