Aile şirketlerinin kurumsallaşmasının önündeki en büyük engel çoğu kez ailenin kendisidir. Yani aile üyeleridir. Hem ailede, hem de şirkette kurucu lider (otorite figürü) etrafında toplanan aile üyeleri, özellikle kurucu liderin yaşlanması ya da yavaşlaması ile birlikte bir süre sonra, şirkete ilişkin fikir ayrılıklarına düşerler. Ortak bir vizyon, bir sinerji oluşturmak mümkün olmaz. Her kafadan ayrı bir ses çıkmaya başlar. Tüm aile bireylerinin kişisel isteklerinin tatmin edilmesi zorunluluğu, ortada bir denge oluşmasına neden olur. Ancak bu denge, asla kalıcı ve sağlıklı bir denge değildir. Kurucu lider ya da aile büyüğü bu dağınıklığın farkında olduğundan asla yönetimi ve kontrolü bırakamaz. Bırakır ise, bunun şirketi dibe götüreceğine inanır ve çoğu zaman da haklıdır. Böylesi bir yapıda, her aile bireyi şirketin bir fonksiyonundan sorumlu olarak ve birbirlerinin alanlarına müdahaleler yapmaya çalışarak işleri yürütürler. Kurucu lider yaşadığı ve işe devam edebildiği ölçüde şirket yaşar. Kurucu lider sonrası bu tür şirketlerin %90′ ı ikinci nesilin elinde iflasa doğru sürüklenir. En iyi senaryo eğer marka değeri, pazar payı ve müşteri memnuniyeti olan bir şirket ise, şirketin rakipler ya da yatırımcılara satılmasıdır.
Aile anayasası oluşturmak suretiyle, aile ve şirketin birbirinden ayırılması genellikle en iyi çözümdür. Yönetimde liyakat ilkesine uyulmalı, şirket, liyakatı olmayan aile üyelerine iş imkanı sağlama yeri olarak görülmemelidir. İlişkileri, kararları ve uygulamaları yazılı hale getirilmesi ve bunlara uyulması gerekmektedir. Aile anayasası ve kurumsal politikaların belirlenmesi için tecrübeli ve bilgili kişilerden yönetim danışmanlığı hizmeti alınması faydalı olacaktır.
Aile şirketlerinin kurumsallaşmasının önündeki diğer büyük engel kurumsallaşmaya yönelik endişelerdir. Bu endişeler özellikle ilk kuşakta çok ciddi boyuttadır. Kurumsallaşmanın, hız kaybetmek, büyümeden taviz vermek, şirkete bürokrasi sokmak, yönetsel alanı daraltmak olduğu düşünülür. Halbuki bu son derece yanlıştır. Kurumsallaşma asla hız kesmek demek değildir. Şirketin sürekliliğini sağlamak için gerekli olan bir iyi iş uygulamasıdır. Şirket içinde rol ve sorumlulukların netleşmesi, hesap verebilirliğin artması, kaynakların daha etkin ve verimli kullanılması, sorumluluk alma, insiyatif kullanma ve belirli politikalar çerçevesinde iş yapma hiç bir zaman şirketi daha kötüye götürmez. Genellikle kurucu liderin güç kaybetme endişesi kurumsallaşmaya büyük engel teşkil eder.
Bu sorunun aşılması için, aile şirketlerinin güvenilir bir kaynaktan “Kurumsallaşma” eğitimi alması, burada kafalardaki tüm sorulara cevap bulmaları önerilmektedir. Kurumsallaşmanın ne olduğu ve ne olmadığı daha iyi bilinir ise, kurumsallaşma aile içinde daha makul ölçülerde tartışılabilir. Bu eğitimlerde, başarı öykülerine yer verilmeli, aile üyeleri motive edilmelidir. Kurumsallaşmanın hız kesmek değil, çoğu zaman ”sağlıklı ve akıllı hızlanmak” olduğu mesajı verilmeldir.
Son olarak, aile şirketlerinin kurumsallaşmasının önündeki en büyük engel ülkemizde yeterince nitelikli kaynak ve yetkinliğe sahip destek bulamamalarıdır. Aile şirketlerinin çoğu, kurumsallaşmanın ne olduğunu bilmemeye ek olarak, nasıl yapılacağı konusunda da net bir fikre sahip değildir. Kurumsallaşma sürecinde ne gibi adımlar atmaları gerektiği, ne gibi zorluklar yaşanacağı ve bunların nasıl aşılacağı ile ilgili nitelikli bilgi kaynakları oldukça azdır. Oysa yurt dışında, özellikle ABD’ de, aile şirketleri (family business) ile ilgili pek çok kaynak bulunmaktadır. Aile şirketlerinde kurumsallaşma metoddolojileri, psikolojik boyutları, zorluklarla başaçıkma ve etkili stratejiler hakkında, özellikle yurt dışından önemli kaynaklar elde edilebilir, bilgi alınabilir.
Tüm kurumsallaşma çabaları bir farkındalık ve ihtiyacın kavranması ile başlayıp, ülke/sektör/şirket özel bir kurumsallaşma modelinin ve bu modele uygun ve gerçekçi bir bütçe dahilinde oluşturulacak stratejilerin uygulanması ile devam etmekte ve kurumsallaşmanın şirketin en alttan en üste kabulü, uygulanması ve izlenmesi ile son bulmaktadır. Kurumsallaşma insiyatifleri içinde yönetim ve organizasyon yapısı, finansal yönetim sistemi, kurumsal politika ve prosedürler, raporlama, bütçe, iç kontrol, iç denetim, görev yetki ve sorumlulukların net bir şekilde tesisi, kurala dayalı yönetim ile kurum kültürünün şeffaflık ve hesap verebilirlik yönünde evrilmesi gibi ciddi çabalar yer alacaktır.
Önerim, aile şirketlerinin kurumsallaşma çabalarını nitelikli bilgi, model ve uygulama araçları ile desteklemeleridir. Doğru danışmanlar ile çalışmak, doğru kaynaklara ulaşmak, doğru proje yönetimi ve doğru yaklaşımlar kurumsallaşmadan verim almayı sağlar.