Anasayfa » İç Kontrol | İç Kontrol Danışmanlığı | Kamu İç Kontrol » İç Kontrol “Kontrol Etmek” Değil, “Kontrol Altına Almak” Demek

İç Kontrol “Kontrol Etmek” Değil, “Kontrol Altına Almak” Demek

xac_category_businessmanagement.jpg.pagespeed.ic.HXrtyLHvTvICI Türkiye (İç Kontrol Enstitüsü Türkiye) olarak, uluslararası bir meslek kuruluşunun Türkiye temsilcisi olmanın verdiği büyük sorumlulukla tüm Türkiye’yi dolaşıyoruz. Talep eden şirketler, kamu idareleri veya sivil toplum örgütlerinin yönetim kurulları ve üst yöneticilerine sosyal sorumluluk projemiz çerçevesinde ücretsiz sunumlar gerçekleştiriyoruz. Bu sunumlarda; geleceğin dünyası nasıl olacak, geçmişten bu güne tarihsel perspektiften yönetsel sorunlarımız, yönetim kalitesi nasıl artırılır, iç kontrol yönetsel sorunlara nasıl çözüm olabilir, gerçek hayattan örnekler ile anlatıyoruz.

İç kontrolün denetim ile ilgili değil, daha çok yönetim ile ilgili bir kavram olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. İç kontrol, doğru kurgulanır ve uygulanır ise, yönetsel sorunlar için mucize bir çözüm, müthiş bir alternatif. Doğru tasarlanmış iç kontrol yapılarının organizasyonlarda hem verimliliği, hem etkinliği, hem suistimal önleme becerisini, hem de kurumsallaşmayı artırdığını tecrübe ettik, ediyoruz.

İç kontrol aşağıdaki etkileri ile yönetim kalitesini ciddi oranda artıran bir yönetsel araç:

  • Görev, yetki ve sorumlulukların netleştirilmesi,
  • Etiğin organizasyon genelinde kabulü,
  • Stratejik yönetim ve performans yönetiminin temellerinin sağlamlaştırılması,
  • Veri, enformasyon ve bilgi üretiminin sağlıklı ve doğru yapılması, doğru bilginin, doğru zamanda, doğru kişilere ulaştırılması yoluyla karar verme süreçlerinin kalitesinin artırılması,
  • Bilgi sistemleri ve teknolojilerin, iş süreçleri ile entegrasyonunun daha verimli ve hızlı yapılabilmesi,
  • Etkin risk yönetimi ile kayıpların azaltılması,
  • Operasyonel verimlilik ve etkinliğin, performans sistemi ile uyumlandırılması,
  • Yöneticilerin hatalı karar vermesinin zorlaştırılması, hatalı kararların etkilerinin hafifletilmesi,
  • Organizasyon içinde kişiler arası çatışmaların değil, süreç ve risk kavramları üzerinden yapıcı tartışma ve iyileştirici eylemlerin konuşularak, ön plana çıkması,
  • İç ve dış düzenlemelere tam uyum ile, yasal risklerden korunulması ve itibarın korunması.

İyi yönetmek için ortaya Drucker, Peters, Porter gibi düşünürlerin ortaya attıkları modeller var. Hepsi de kıymetli. Hepsi de yönetim içinde kontrolün önemine atıflarda bulunuyor. Ancak iç kontrolü, yönetimin kontrol fonksiyonu ile sınırlandırma eğilimi bence iç kontrolün COSO tarafından ortaya koyulmuş misyonu ile ters. Bana göre iyi yönetimde iç kontrol, pek çok unsuru bünyesinde barındırdığı için etkili modellerden bir tanesi ve yönetimin, kontrol fonksiyonu kadar, “planlama”, “organizasyon”, “yürütme” fonksiyonlarını da destekliyor. Bu üstadların kontrol etmek amaçlı ortaya koyduğu sınırların şimdiden çok ötesine geçmiş durumda. VUCA ve Teknolojik Yıkım döneminde İç kontrolü, “kontrol etmek” fiilinden daha geniş düşünmek, “kontrol altına almak” şeklinde tasavvur etmek daha gerçekçi bir algı olacaktır. Hele de Endüstri 4.0 ve yapay zeka döneminde.  İnsan ve yapay zekanın işbirliğinde, “kontrol etmek” değil, “kontrol altına almak ve tutmak” yönetimin çok daha büyük bir kısmını oluşturacaktır.

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmadı

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>


Yukarıya Git