Anasayfa » İç Denetim | İç Denetim Danışmanlığı | İç denetçilik | Kamu İç Denetim » Denetim Komitesi ve İç Denetim Etkinliği Arasındaki İlişki

Denetim Komitesi ve İç Denetim Etkinliği Arasındaki İlişki

Bilindiği üzere ülkemizde ilk olarak SPK ve BDDK düzenlemelerinde yer almış olan, daha sonra yeni Türk Ticaret Kanununda da bahsi geçirilen Denetim Komiteleri (DK), şirketlerde iç kontroller, finansal raporlama, iç denetim, muhasebe sistemleri ve uygulamaları ile dış denetim faaliyetlerinin Yönetim Kurulu adına gözetim ve koordinasyonu ile görevli Komitelerdir. SPK düzenlemelerine göre hisse senetleri borsada işlem gören ortaklıklarda ve BDDK düzenlemelerine göre de Bankacılık Sektöründe oluşturulması zorunlu hale getirilmiştir. Yeni TTK’da ise halka açık sermaye şirketlerde oluşturulması zorunludur. Diğer sermaye şirketlerinde zorunlu olmamakla birlikte, oluşturulması tavsiye edilmektedir. Bu konuda ikincil düzey mevzuatta gerekli açıklamalar beklenmektedir.

Denetim Komitelerinin Yönetim Kurulu içinde, icrai sorumluluğu bulunmayan, ya da murahhaslık özelliği taşımayan üyelerden oluşmaları en iyi uygulama olarak kabul edilir. Buna ek olarak dışarıdan konusunda uzman bağımsız üye alınması, Komitelerin nesnelliğini daha da artırmaktadır.

Denetim Komitelerinin dış denetim, iç kontrol, risk yönetimi, finansal raporlama, iç denetim ve muhasebe sistemleri ile ilgili gözetim görevleri olmakla birlikte, en kritik görevinin iç denetim faaliyeti ile ilgili olduğunu söylemek herhalde yanlış olmayacaktır. Bir kurumun/şirketin iç kontrol, risk yönetimi ve kurumsal yönetim süreçlerinin etkinliğine dair Şirket Yönetim Kuruluna güvence sağlama ve danışmanlık yapma misyonuna sahip iç denetim faaliyetinin, Denetim Komitesine esasen diğer bütün görevlerinde yardımcı olduğunu düşündüğümüzde, etkin ve başarılı bir Denetim Komitesine sahip olmanın etkin bir iç denetim faaliyetine sahip olmayı gerektirdiği görülmektedir.

Ancak burada ilginç bir durum vardır ki, işleri biraz karıştırmaktadır. Etkin bir DK’ nın etkin bir iç denetim sayesinde var olabileceği koşulu doğrudur. Ancak bunun tam tersi de doğrudur ve önemlidir. Yani etkin bir iç denetim faaliyetine sahip olmanın ön koşulu da etkin ve iyi çalışan bir Denetim Komitesine sahip olmaktır.

Denetim Komitesi yapılanması bulunmayan şirketlerde, iç denetimin yaşadığı zorluklar başta iç denetimin Üst Yönetime erişimi, bilgi/belge almadaki sorunlar, kurumsal kabul, denetim bulgularına yönelik aksiyonların yerine getirilmemesi, vb. olmak üzere iç denetimin varlığını tehdit eder hale gelmektedir.

Şirketlerimizin en büyük hataları, bir Denetim Komitesi oluşturmadan, doğrudan iç denetim departmanları oluşturmalarıdır. Tekrar söylemek gerekirse, etkin bir DK oluşturulmadan kurulacak bir iç denetim faaliyeti, beklenen verimi sağlayamaz. Sahipsiz ve son derece gözetimsiz kalacak iç denetimin, şirket içinde ciddiye alınmaması ve en sonunda beklenen faydayı göstermemesi ile sonuçlanacak bu süreci önlemenin yolu doğru DK’ lar oluşturmaktan geçer.

Denetim Komitesi üyelerinin, mevzuata uygun olarak atanacak kişilerden oluşturulması sonrası, yapılacak pek çok iş bulunmaktadır. Öncelikle DK yapılandırması ile ilgili olarak uzmanlardan yardım alınması, bu konuda yurt içi ve dışı yayınlanmış bazı kaynakların takip edilmesi veya meslek örgütlerinden destek alınması önem taşımaktadır.

Öncelikle kapsamlı ve açık bir DK Yönetmeliği oluşturulmalı, Komitenin rol görev ve sorumlulukları netleştirilmelidir. Bir sonraki aşamada Komite üyelerinin her birisinin iç kontrol, risk yönetimi, kurumsal yönetim, iç denetim ve dış denetim konularında teorik ve pratik eğitim almaları sağlanmalıdır. Hatta bu eğitimlere Yönetim kurulu üyelerinin de katılmaları müthiş bir farkındalık oluşturacaktır. Bu eğitimlere ek olarak, şirketin vizyon, misyon, strateji ve planları da DK üyeleri ile paylaşılmalı, DK üyeleri şirketin muhasebe sistemi, uygulamaları ve politikaları ile ilgili bilgilendirilmelidir.

Yine DK üyelerinin mevcut ise iç denetim ve dış denetim yöneticileri ile toplantı yaparak bu faaliyetler hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır.

SPK, BDDK ve yeni TTK düzenlemeleri, Yönetim Kurullarına iyi kurumsal yönetim için büyük görevler vermiştir ve bu görevlerin yürütülmesi Yönetim Kurulu adına Denetim Komitesi tarafından sağlanmaktadır. Bu kadar ciddi bir misyonu olan DK ların ülkemizde yeterince ciddiye alınmadığını üzülerek görmekteyiz. Gerçekten de Denetim Komitelerinin nasıl kurulacağı, nasıl eğitileceği, nasıl çalıştırılacağı veya performansının nasıl değerlendirileceği bilinmemektedir. DK leri genellikle yasak savmak, modaya uymak veya birilerine pozisyon açmak amacı ile oluşturulmakta ve bu durumda önemleri anlaşılamamaktadır.

Etkin iç denetimin, ön koşulu etkin bir Denetim Komitesi oluşturmak ve işletmekten geçmektedir. Denetim Komitesi iyi çalışmayan ve iç denetim faaliyetini sahiplenmemiş şirket/kurumların iç denetim faaliyetinden beklenen faydayı almaları mümkün değildir. Bu sebepledir ki, danışmanlık yaptığımız tüm şirket ve kurumlarda önceliği Denetim Komitesi konusuna veriyoruz. DK si etkin çalışmayan şirketlerde, iç denetim faaliyetini çağdaş metodolojilere kavuşturmadan evvel ilk önce, DK yapılandırmasını yapıyoruz. Bu sayede, dünyanın en ileri teknikleri ile çalışacak iç denetim faaliyetlerine bir çatı sağlamış oluyoruz. Tüm şirketlerde, önceliğin bu şekilde belirlenmesinib faydalı olacağı inancındayız.

Denetim Komitelerini oluşturmak, yapılandırmak, yürütmek ve geliştirmek ile ilgili her tür soru için bkaya@controlsolutions.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmadı

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>


Yukarıya Git