2015 şirketlerimiz için riskler ile dolu bir yıl oldu. Bu riskleri yönetmek için şirketler farklı stratejiler uyguladılar. Ancak Türk şirketleri genelide tespit ettiğim ortak bir sorun var. Şirketlerimiz dış risklere, iç risklerden çok daha fazla odaklanıyorlar. Bunun sonucunda, şirket yönetim kurulları ve üst yöneticileri, içsel bazı riskleri gözden kaçırabiliyorlar. Verimlilik, inovasyon, operasyonel risk yönetimi, pazar geliştirme, uyum gibi önemli konular radarın dışında kalabiliyor. Şirket sahipleri, yönetim kurulu üyeleri ve üst yöneticileri, 2016 yılında dikkatlerini biraz da bu konulara vermeliler. Buna içe dönüş adını veriyorum. Sabahtan akşama kadar Orta Doğunun durumu, iç siyaset, kurlar, faiz vb. değişkenlere kafa yormak yerine, odağın iç konulara kayması gerektiğini düşünüyorum. 2016 şirketinizde biz işimizi nasıl farklılaştırır, nasıl daha iyi yapar, elimizdeki müşterileri nasıl daha fazla mutlu edebiliriz senesi olabilir. Bu sene iç ve dış risklere odaklanma açısından daha dengeli bir sene olmalı.
Tüm şirketlerin iç ve dış riskleri dengelemek için 3 önemli konuya odaklanmalarını öneriyorum.
1. Stratejik bakış. Şirketler, mutlaka orta ve uzun vadeli planlar yapmalı. Bazı uzmanlara göre stratejik yönetim modası geçmiş bir kavram olarak gözükse de, ben stratejik yönetim ve strateji geliştirmenin, modası asla geçmeyecek, tarih boyunca da geçmediği görülmüş bir araç olduğuna inanıyorum. İyi stratejik plan sizi diri tutar. Odaklı tutar. Hedefiniz olması ancak hedeften sağma yaşamanız, hedefiniz olmamasından iyidir.
2. Süreçlerinizi iyileştirin. Değer zincirinizin ana hizmet süreçlerini özellikle iyileştirin. Süreçlerinizi, değişim ile uyumlu hale getirin. Kaynak optimizasyonu yapın. İş süreçleri ile uyumlu bir yönetim ve organizasyon tasarımı en kritik başarı faktörüdür.
3. Kurumsal risk yönetimi ile tanışmak gerek. Risk yönetimi ve kurumsal risk yönetimi iki farklı kavramdır. Bunların farkını anlamak ve bir araç olarak kurumsal risk yönetimini, yönetim kurulu gündemine taşımak gerekiyor. Kurumsal Risk Yönetimi’ ni şirketlerimizin önümüzdeki 3 sene sıkı bir şekilde uygulamaları ve sahiplenmeleri, iç ve dış riskleri, iç ve dış fırsatları tanımlama ve yönetmede büyük fayda sağlayacaktır. Kurumsal risk yönetimi ile iç kontrol ve iç denetim süreçlerini doğru şekilde entegre etmek de önceliklerden bir tanesi olmalı.
2016′ da bu 3 konu ön planda olmalı. Dış çevreyi izlemek kadar, iç çevreyi izlemek ve geliştirmek de önem taşıyor.
2016 yılının tüm şirketlerimiz, yönetim kurulları ve yöneticilerimiz için hayırlı, bol kazançlı ve mutlu bir yıl olmasını diliyorum.