Anasayfa » İç Denetim | İç Denetim Danışmanlığı | İç denetçilik | Kamu İç Denetim » Yeni Dönemin Parlayan Yıldızı Kurumsal Girişimcilik Olacak

Yeni Dönemin Parlayan Yıldızı Kurumsal Girişimcilik Olacak

Kaynak: Milliyet

Kaynak: Milliyet

Habertürk’te Fatih Altaylı’nın “Yerli ve Milli Burundan Aşı” başlıklı yazısını okudum az önce. Çok yeni bir teknoloji ve COVİD salgını için büyük umut vaat ediyor. Aşı, Nanografi Nano Teknoloji A.Ş. adında bir firma tarafından üretilmiş. Şirket, Ahlatcı Holding çatısı altında faaliyet gösteriyor. Muhtemelen iştiraki. Nanografi şirketi 4 genç bilim insanı tarafından kurulmuş. Birkaç sene önce Sn. Bakan Mustafa Varank bu genç bilim insanlarındaki potansiyeli görerek, Ahlatcı Holding Başkanı Sn. Ahmet Ahlatcı ile tanıştırmış. “Bu gençler dahi, onlara sahip çıkın” mesajını vermiş.

Ahlatcı Holding, ODTÜ’lü bu 4 gençle ortak bir şirket kurmuş. Şimdiye kadar uçaklara sürülen ve görünmezlik sağlayan bir boyanın da aralarında olduğu pek çok nanoteknoloji icadı yapıp bunların patentlerini alıp üretmişler. Sonra pandeminin başlarında Ahmet Bey’in yönlendirmesi ile aşı konusuna yönelmişler. Ahmet Bey ilk aşı bulalım dediğinde, biz tıp uzmanlıklarına sahip değiliz demişler. Ahmet Bey bunu kim geliştirebilir, nasıl geliştirebilir siz bilim insanı olarak sistematik düşünerek onu çözün diyerek ekipten doğru kişileri bulmalarını istemiş. Ekip alanında Türkiye’nin en iyileri arasında yer alan 4 farklı daldan 40 tıp profesörünü bir araya getirmiş ve aşı çalışmalarına başlamış.
Aşı çalışmaları Faz 1 aşamasında. Ahmet Bey’e göre, hızlı bir çalışma ile Faz 3 birkaç ay içinde tamamlanabilir. Bu aşı protein bazlı farklı bir aşı. Teknolojisi farklı. Burundan sprey şeklinde uygulanıyor. Ahmet Bey 250 milyon doz üretebilecek kapasitede olduklarını belirtmiş. Ahmet Bey, “Devletten bugüne kadar beş kuruş almadık. İstemedik. Bundan sonra da istemiyoruz. Bu aşının tüm gelirini de devlete bırakacağız. Buradan para kazanma arzumuz da yok” demiş.
Bu haber beni çok heyecanladırdı. Salgını sona erdirmesi bir tarafa, ülkemizde de böyle güzel gelişmeler olabildiği için. Doğru koşullar bir araya geldiğinde bakın nasıl başarılı inovasyonlar üretebiliyoruz. Hem de tüm dünyanın milyarlarca dolar harcayıp, sonuç almaya çalıştığı bir ortamda.
Peki benzeri başarıları farklı alanlarda ve iş kollarında yakalamak mümkün mü? Bence mümkün. Peki formül ne?
Önce vizyoner bir lider lazım. Burada Sayın Bakan Mustafa Varank’ın vizyoner yaklaşımı, yetenekten anlaması ve yeteneğe sahip çıkması büyük önem arz ediyor. İkinci vizyoner Lider Ahmet Ahlatcı. O, Sn. Bakan’ın önerisini değerlendirip bu konuda cesur bir adım atarak, ikinci doğru hamleyi yapıyor.
Yetenekli bilim insanları kendilerine bir çatı buluyorlar. Pek çok şirketin parasını sadece betona veya yatırım araçlarına gömdüğü bu dönemde, Ahlatcı Holding bilime yatırım yapıyor. Kurumsal Girişimciliğin en güzel örneklerinden birisi olarak eğitimlere konu olabilecek bir olay. Üçüncü doğru adım, bilim insanlarının, kendi uzmanlık alanları dışında olsa da, bilime duydukları saygı ve heyecanla kendi alanında uzman diğer bilim insanlarını bulmaları ve ekibe katmaları. Burada hem Ahmet Bey, hem de bilim insanlarının ekibi kutsal bir amaç çevresinde ikna etmeleri ve buradan büyük bir takım oluşturma becerileri dikkat çekiyor. Dördüncü adım, doğru koşullarda bir araya gelmiş olan bu büyük ekibin, sıradan olan yolu seçmeyip, #inovasyon ile farklı bir ürün üretmeye yönelmiş olmaları. Bu kadar büyük bir gruptan, böyle farklı bir inovasyon çıkması şüphesiz muhteşem bir olay. Son olarak Holding’in devreye girip bunu yüksek miktarlarda üretebilmesi, kurumsal esneklik ve çeviklik göstergesi. Girişimci Holdinglere büyük bir örnek. Son olarak, dikkat çeken konu ise, bunu ücretsiz yapacak olmaları. Bu da sosyal sorumlulukta çıtayı zirveye taşımak oluyor. Kendilerini avuçlarımı patlatırcasına alkışlıyorum.
Bu vakadan ülkemizdeki kurumsal holding ve şirketlerin çıkartmaları gereken dersler var.
1- Bilime ve bilim insanlarına yakın durun. Bilimin her alanını, dalını takip edin, takip eden insanlar ile çalışın.
2- İnovasyon kültürünü kurumunuz içinde yaygınlaştırın. İnovasyon = ARGE değildir. İnovasyon, ARGE’yi de içine alan çok geniş bir kavramdır. Şirketinizin inovatif bir şirket olmasına ve gerekirse kendi sektörünüz dışındaki fırsatları da yakalamasına özen gösterin.
3- İnovasyon en düşük mali yatırım ile en büyük faydayı sağlayacağınız konudur ama doğru örgüt, tutum ve kültür gerektirir.
4- İmkansız diye bir şey yoktur. Bugün pek çok Türk şirketi, sahip oldukları mali güç ile tüm dünyaya inanılmaz inovatif ürün ve hizmetler sunabilir. Sadece fırsatları görsünler yeter. Fırsatları görebilmek, inovatif kültür ve örgüte ek olarak, stratejik düşünen yönetim ekipleri gerektirir. Stratejik düşünceye sahip, stratejik yönetebilen Yönetim Kurulları ve üst yöneticiler ile çalışın.
5- Türkiye’de inovasyon ve kurumsal girişimciliği çok daha fazla konuşmamız gerekiyor. Ülkenin sıçrama yapması ve orta gelir tuzağını aşması için buna ihtiyacımız var.

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmadı

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>


Yukarıya Git