Coronavirüs salgını herkesin malumu. Virüs adeta 2020 sonrası döneme dair bir alarm zili çalışıyor. Gelecek dönemde maalesef insanlık çok fazla doğal afet, biyolojik ve siber tehdit görecek. Ancak insanlığın eli bu dönemde eskisi gibi güçsüz değil. Virüs güçlü kabul, hızlı yayılıyor kabul ancak bilim insanları arası işbirliği adeta virüsten hızlı yayılıyor. Çinli bilim adamlarının virüs genomu üzerinde çalışmaları ve ayrıştırıp internete yüklemeleri sonrası, sadece 12 saat içinde bütün dünyadan yüzlerce farklı bilim ekibi aynı anda virüse karşı tedbir almak için çalışmaya başladı, bulgularını ise açık kaynak paylaşıyorlar. Bu müthiş bir network. Sadece 5 sene sonra kuantum bilgisayarlar, yapay zeka, derin öğrenme ve benzeri teknolojiler ile virüsleri ayrıştırmak, çare aramak, çareler üzerinde çalışmak çok daha kolaylaşacak, hız kazanacak. Öyleyse teknoloji sadece korkutucu değil, umut verici bir unsur da olabilecek.
Buradan iş dünyası olarak almamız gereken dersler var. Öncelikle, yaptığımız iş ile alakalı, bu işe değer katacak insanları bulmak ve onlar ile işbirliği yapmak için çok ciddi imkanlar var. İnsanları belirli amaçlar için bir araya getirmek ve bir vizyon doğrultusunda çalışmalarını sağlamak çok daha kolay. Tabi ki o vizyona inanır ve güvenirlerse. Ayrıca buradan alınacak diğer bir ders de şu; çözüm aradığınız problemleri veya daha iyisi bir problem olma yolundaki potansiyel problemleri, tüm dünyadan insanlar ile etkileşimde kalarak tanımlamanız, kollektif ve açık kaynak yaklaşımlar ile çözümler bulmanız çok daha kolay.
İnsanlık virüsü kollektif ve açık kaynak çaba ile yenecek. Ayın amaç için çalışan birbirlerinden bağımsız ama birbirleri ile güçlü bir şekilde veri ve bilgi paylaşan bir ekipten daha hızlı ne çalışabilir? Çözüm muhtemelen böyle büyük ve kollektif bir ekip tarafından bulunacak. Birkaç sene içinde bu ekibe kuantum bilgisayarlar ve derin öğrenmeye sahip yapay zeka da katılacak. Ne güçlü bir ekip değil mi?
Şüphesiz ki, geleceğin dünyası serbest çalışan ama birbirleri ile etkileşim ve yardımlaşma içinde olan uzman ve vizyonerlerin dünyası. Bunlardan oluşan networkler kurmak, bunlardan oluşan networklere katılmak ve katkı sağlamak büyük önem taşıyacak. Belirli bir problemi tanımlayan veya bir problemin çözümünü arayan bu tür network leri kendi alanınız için bulmaya çalışın, bu ekiplere katılmaya çalışın, bir parçası olun. Tarih, fizik, biyoteknoloji, pazarlama veya büyük veri, fark etmez; böyle bir ekibi ya kurun, ya da içinde olun. Önce kendi ülkenizde sonra da uluslararası bağlamda yapabilirsiniz. En iyişi doğrudan uluslararası açılım yapmak. Burada Facebook, Linkedin, WhatsApp grupları oluşturabilir ya da T-Manager gibi yetenek yönetimi platformu ve zekası uygulamalarından faydalanıp bir araya gelebilirsiniz. Belirli bir alanda uzman olan bağımsız veya kurumsal dünyacan kişilerin, bir araya gelip kendi alanlarında sorunlara çözümler geliştirmeleri büyük bir inovasyon ve AR-GE hamlesi anlamına geliyor.
Dernek veya toplulukların yerini benim “derin bağlantılı şebekeler” dediğim Network grupları alacak. Bir Dernek veya toplulukta her vizyondan, her uzmanlıktan kişi olabilir ama belirli amaçlar ile bir araya gelmiş, aynı vizyon ve misyon temelli, derin bilgi sahibi, birbirlerine yakın alanlarda yakın derinliklerde uzmanların bir araya geldiği bu özel şebekelerin, geleceğin iş dünyasında da ciddi ses getireceğini, hatta bu tür derin bağlantılı şebekelerin birbirleri ile de tatlı rekabetler içinde olacağını düşünüyorum. Yapay zeka ile birleşince ne büyük bir güç olacaklar.
İş dünyası olarak şirketler, girişimciler ve bireylerin bu networklerin bir parçası olması, olabilecek kadar derinleşmesi, ancak büyük resmi görebilecek kadar da olaylar ve olgular arasında bağlantı kurarak, doğru zamanda doğru yerde olmaları gerekiyor.