Özel Sektörde İç Denetim Ne İfade Ediyor?

Özel sektör işletmelerinde iç denetim faaliyetinin oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Etkin bir iç denetim faaliyeti, şirketlere büyük faydalar sağlamaktadır. Bu faydalara geçmiş yazılarımızda değinmiş olmakla birlikte, tekrar etmeyi önemli buluyoruz.

- Şirketin amaç ve hedeflerine ulaşmasını engellemeye yönelik iç ve dış risklerin tespit edilmesi ve etkin bir şekilde yönetilmesinin sağlanması

- Maliyetlerin optimize edilmesi ve operasyonlarda verimliliğin sağlanması

- Hata, suistimal veya hilelerden kaynaklanan kayıpların önlenmesi

- Öngörülemeyen ve şirket açısından yıkıcı sonuçlar doğurabilecek olayların erken tespiti ve önlenmeye çalışılması. Bu tür olayların yaratabileceği hasarların minimize edilmesi

- Şirketin iç ve dış çevredeki fırsatları yakalamasının sağlanması.

- Şirketin operasyonel etkinliğinin artırılması.

- Kurumsal Yönetim uygulamalarının geliştirilmesi ve şirket itibarının artırılması

- Şirketin ekonomik, finansal ve reel sektör krizlerine dayanıklılığının artırılmasına destek verilmesi

- Şirket tarafından kamuya yapılan finansal raporlamalar ile şirket yöneticilerinin karar almada kullandığı operasyonel ve finansal verilerin güvenilirliği ve doğruluğunun korunması

- Şirket varlıklarının korunması ve kayıt altında tutulması- Şirketin tabi olduğu yasa ve düzenlemelere uygunluğun sağlanması

İç denetim faaliyeti dışında, yukarıda bahsedilen faydaların tamamını sağlayabilecek alternatif bir mekanizma bulunmamaktadır. Şirket dışındaki uzmanlardan alınabilecek hizmetlere bakıldığında, çağdaş iç denetim faaliyetinin hedef ve kapsamından çok farklı hizmetlerle karşılaşıldığı görülür;

Ø Bağımsız denetim (dış denetim) şirketin kamuya yaptığı finansal raporlamalar üzerine odaklanır. Şirketin finansal raporlama süreçleri dışındaki süreçleri genellikle değerlendirme kapsamı dışında kalır. Dış denetim finansal tabloların, işlemler, kayıtlar, ilkeler ve muhasebe standartları ile uyumunu sorgular. Şirketin operasyonel etkinlik ve verimliliği, maliyetlerinin iyileştirilmesi, fırsatların yakalanması veya daha etkin yönetsel stratejiler için güvence ve danışmanlık vermez.

Ø Muhasebe ve Vergi Danışmanlığı hizmetleri (SMMM ve YMM’lerden alınan hizmetler) ise genellikle şirketin muhasebe sisteminin iyileştirilmesi, finansal raporlamaların güvenilirliği, mali ve ticari karın tespiti ve doğrulanması, vergi uygulamaları ve vergi matrahının kontrolü, tam tasdik işlemleri, iade ve istisna raporları gibi vergisel konular üzerine odaklanmıştır. Muhasebe ve vergi alanında uzman kişilerce sağlanan bu hizmetlerde, şirketin muhasebe ve vergisel riskleri ele alınıp, bu alanlardaki sorunlarına çözüm aranır.

Ø Yönetim, Süreç ve Kalite Danışmanlığı hizmetleri ise genellikle operasyonların, süreçlerin ve örgüt yapısının iyileştirilmesi ve kalite sisteminin yapılandırılması (TKY, ISO, TSE, CE) üzerine odaklanmaktadır. Bazı yönetim danışmanlığı faaliyetleri yönetsel stratejilerin belirlenmesi noktasında da fayda sağlar. Pazarlama, marka, iletişim ve benzeri alanlarda da yönetim danışmanlığı hizmetleri almak mümkündür. Bu hizmetler genel olarak belirli bir iş alanı veya iş kolunda sağlanan, o iş alanını geliştirmeye yönelik, kurum genelinde yürütülmeyen hizmetlerdir.

Görüldüğü üzere iç denetimin kuruma sağlayacağı faydaların pek çoğu, dış uzmanlarca sağlanamamaktadır. Zaten dış uzmanlarca örgüte sağlanan faydalar, iç denetim sağlayacağı faydalardan çoğunlukla farklı işlev gösterir. Örgüt içine bakıldığında ise durumun pek farklı olmadığı görülmektedir. Şirket içindeki pek çok birim sadece kendi alanında uzman olduğundan, örgüt geneline yönelik sistemli bir katma değer sağlayamaz. İç denetim hizmetlerini telafi edecek veya ona alternatif teşkil edecek bir mekanizma bulunmamaktadır.

İç denetim şirketler açısından bu kadar önemli iken, konuya ilişkin en büyük problem, çağdaş iç denetimin ne olduğunun henüz yaygın şekilde bilinmemesidir. İç denetime ilişkin geleneksel bakış açısı son derece hatalıdır. Pek çok özel sektör kuruluşunda iç denetimin ne olduğu ve kapsamına ilişkin farklı inanışlar bulunmaktadır. Bu inanış ve farklı görüşler temelde iç denetim mesleğinin dünyada gittiği yönün bilinmemesi ve yıllardır “Muhasebe ve Vergi Mevzuatı” odaklı çalışan şirket mali birimlerinin, iç denetimi de tekellerine almış olmalarından kaynaklanmaktadır. Şirket hissedar ve yönetim kurulları, iç denetim hizmetlerine olan ihtiyacın genellikle farkında değildirler. Bir şekilde farkına varmaları halinde ise iç denetim ihtiyacını şirketin mali hizmet birimlerinin (muhasebe, mali işler, finans, vb.) karşılayacağına inanırlar. Bu nedenle, iç denetime ilişkin olarak bu birimlerin yöneticilerinin ufku, bilgisi ve yetkinliği, şirketin iç denetim faaliyetlerinin amaç ve kapsamının sınırlarını belirler. İç denetimin şirketlerde yaygın olarak bağımsız değil, mali birimler altında organize edilmesinin sebebi budur. Bu tür kurumlarda iç denetim genellikle;

- Vergisel konulara odaklıdır. Matrahın doğrulanmasına çalışır.

- Muhasebe işlemleri ve kayıtlarını kontrol eder. Hata bulmaya çalışır.

- Muhasebe uygulamalarının UFRS ve UMS’lere uygunluğa bakar.

- Kalite denetimleri (ISO) yapar.

- Teftiş yapar. (İş ve işlemlerin mevzuat, politika ve prosedürlere uygunluğuna bakar)

İşte bu sebeple ülkemizde çağdaş risk odaklı iç denetim uygulmaları bankacılık sektörü, çok uluslu şirketler, yabancı ortaklı şirketler ve bazı holding kuruluşları ile büyük ölçekli bazı hizmet şirketleri dışında pek yaygın değildir. Çağdaş iç denetim uygulmalarının çıkış noktası ne muhasebe, ne vergi ne de teftiştir. Çıkış noktası kesinlikle şirket amaç ve hedeflerini tehdit eden riskler ve bunlara yönelik kontrollerdir. Elbette mali, vergisel veya uygunluk riskleri de bunun içindedir. Ancak bunlar dışında şirketi etkileyebilecek pek çok farklı risk türü bulunmaktadır. Operasyonel riskler, piyasa riskleri, stratejik riskler, sistemsel riskler, itibar riskleri, teknoloji riskleri ve diğer pek çok risk türü, şirketler açısıdan en az muhasebe ve vergi riskleri kadar ve hatta çok daha fazla yıkıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Bunların bütüncül bir yaklaşım ile ele alınması ve şirketin karşı karşıya olduğu tüm risklerin etkin yönetildiğine dair güvence sağlanması gerekir. İşte bu, çağdaş risk odaklı iç denetim uygulamalarının özüdür. İç denetim hata bulma ve düzeltme amaçlı değil, şirketi geleceğe taşıma ve şirketin ekonomik sürekliliğini sağlama odaklı çalışır. Yani değer katma misyonu ile hareket eder. Çağdaş iç denetimin başarısı, başka birimlerin hatalarına bağlı değildir. Çağdaş iç denetim, ancak kurum amaçlarına ulaştıkça başarılı sayılabilir. Bu bağlamda şirketin amaç ve hedefleri ile iç denetimin amaç ve hedefleri aynıdır. İç denetçiler finansal denetimler, operasyonel denetimler, bilgi teknolojisi denetimleri, uygunluk denetimleri ve özel incelemeler ile kuruma değer katarlar.

Özel sektördeki şirket hissedarları, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerine çağdaş risk odaklı iç denetimin etkin bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Hatta bu şirketlerin dışarıdan çeşitli uzmanlık hizmetleri aldığı dış denetçiler, yönetim danışmanları, yeminli mali müşavirler ve SMMM’lerin de çağdaş risk odaklı iç denetim yaklaşımına dair bilgi sahibi olmalarında fayda vardır. İç denetim farklı bir uzmanlık gerektirmektedir. Bu uzmanlık riskler, risk yönetimi, kontrol modelleri, iç kontrol sistemleri, raporlama, iletişim gibi alanlarda önemli ölçüde yetkinlik sahibi olmayı gerektirir. Yani iç denetçi olmanın gerektirdiği meziyetler genellikle diğer denetim ve danışmanlık mesleklerinden önemli ölçüde farklılık arz eder. Bu nedenle, bu gruplardaki uzmanlardan iç denetim sistemi kurmak üzere danışmanlık hizmeti almak önemli riskler taşır. Bu uzmanlar çağdaş risk odaklı iç denetim yaklaşımı, metod, araç ve uygulamalarında yetkin değil iseler, bu iyi niyetli çaba boşa kürek çekmek olacaktır. Bu şekilde, “risk odaklı” değil, “mali denetim odaklı” sistemlerin, şirketin ekonomik sürekliliği, hissedarlar ve diğer paydaşlara sağlayacağı fayda tartışmalı hale gelecektir. Dışarıdan vergi ve bağımsız denetim hizmetleri sağlanırken, içeride ekseriyetle bunları tekrar ediyor olmanın ne gibi yararları olduğu da ayrıca tartışılabilir.

Bir şirkette sağlıklı ve çağdaş bir iç denetim faaliyeti veya fonksiyonu oluşturmanın temel koşulu çağdaş iç denetimin ne olduğu, kapsamı ve iç denetim hizmeti verecek kişilerin sahip olması gereken özellik ve yetkinliklerin en iyi şekilde anlaşılmasıdır. Şirket içinde etkin bir iç denetim fonskiyonu oluşturmanın ön koşulu olan çağdaş iç denetim kavramı ve açılımlarını kavramak için, şirketlerinde iç denetim faaliyeti kurmakla yükümlü olan kişilere aşağıdaki çalışmaları yapmalarını tavsiye ediyorum:

  1. Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından İngilizceden çevirisi yapılan İç Denetim Mesleki Uygulama Çerçevesinin (Kırmızı Kitap) dikkatle gözden geçirilmesi. (İçinde iç denetimin dünyaca kabul gören tanımı, uluslarası iç denetim standartları, iç denetim standartlarının uygulama önerileri bulunmaktadır). Buradan dünyada iç denetimin ne yöne gittiği anlaşılabilir. Bu rehber kitaba TİDE ile temasa geçilmek suretiyle ulaşılabilir. (www.tide.org.tr)
  2. Aynı veya farklı sektörlerdeki uluslararası ve yabancı ortaklı şirketler ile çağdaş ilke ve standartlar paralelinde faaliyet gösteren iç denetim birimlerine sahip diğer şirketler ile temasa geçmek suretiyle, bu şirketlerin iç denetim birimlerinden yardım istemek. (mümkünse kısa ve verimli toplantılar ile)
  3. İç denetim ve risk yönetimi hizmetleri sunan danışmanlık şirketlerine başvurmak ve iç denetim faaliyeti kurulumuna ilişkin profesyonel yardım almak. (bu danışmanlık hizmetleri ücretli olacaktır ancak son derece fayda sağlamaktadır)
  4. Konu ile ilgili olarak kamu veya özel sektörde görev yapan tecrübeli ve yetkin iç denetçilerden, mesleğin geleceği ve yararı adına yardım almak (resmi olmayan, sohbet toplantıları ile)
  5. Konu ile ilgili bilgili, araştırma ve çalışmaları bulunan akademisyenlerin görüşlerine başvurmak.
  6. Yurt dışındaki benzer veya farklı sektörlerdeki şirketlerin, iç denetim birimleri ile e-posta yolu ile temasa geçmek ve mesleki bilgi paylaşımında bulunmak (geri dönüş olmayabilir)

İç denetimi en başından sağlıklı kurmak önemlidir. Özel sektörde yer alan pek çok şirkette iç denetimin gerçekte ne olduğu, iç denetim ihtiyaçları ve iç denetimin sağlayacağı faydalara ilişkin farkındalık düzeyi düşük gözükmektedir. Bu nedenle, çağdaş iç denetimin ne olduğu, ne fayda sağlayabileceği ve çağdaş bir iç denetim fonksiyonunun nasıl oluşturulacağı konuları özel önem taşırmaktadır. Özel sektör şirketlerinde çağdaş bir iç denetim faaliyeti/fonksiyonunu nasıl oluşturabileceğine ilişkin daha detaylı bir çalışma, ileride www.bertankaya.net adresinde yayımlanacaktır. Konuya ilişkin sorular için iletişim formu ile bana ulaşabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmadı

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>


Yukarıya Git