Anasayfa » İç Denetim | İç Denetim Danışmanlığı | İç denetçilik | Kamu İç Denetim » Orman Yangınları ve Reaktif Risk Yönetimi Yanılgısı

Orman Yangınları ve Reaktif Risk Yönetimi Yanılgısı

Yine memleketimizin Ege ve Akdeniz bölgelerinde ormanlarımız yanıyor. Daha doğrusu ciğerlerimiz yanıyor. Mali kayıpların şimdiden yan etkileri ile 1 milyar YTL’yi geçtiği söyleniyor. Manevi kayıpları kelimelere dökmek mümkün bile değil.

En son yangın nihayet hükümetin de dikkatini çekmeyi başardı. Alınacak önlem ve tedbirler ile ilgili acil toplantı gerçekleştirilmesine karar verildi. Acil eylem planı…Zararlar, kayıplar ve acılar sonrası.İşte gerek iç denetim ve risk yönetime ilişkin makalelerde, gerek eğitimlerde, gerekse de mesleki toplantılarda hep söylediğimiz şu: Risk yönetimi şart. Ama nasıl bir risk yönetimi? Elbette ki proaktif bir risk yönetimi. Yani olayları (tehditleri) henüz gerçekleşmeden, bu olayların yaratacağı etki ve gerçekleşme olasılıklarını düşürmek üzere tedbir alan bir anlayış. Bunun birde tersi var. Reaktif risk yönetimi. Olaylar gerçekleşir. Yeni ve benzer tehditleri engellmek için tedbirler alınır. Acil eylem planları gibi…Acil toplantılar gibi. Risk tanımlama ve yönetimi ancak kötü bir sonuçtan sonra başlatılır. Çok kişi de hiç olmamasından iyidir der!

Daha önce deprem riskinden bahsetmiştik. Geçmişte yaşadığımız çok büyük bir acıya rağmen bu konuda “reaktif” de olsa yeterli tedbirlerin alınamadığından bahsetmiştik. Umarım bu “yangın” acısı da benzer şekilde ele alınmaz. Can kaybı, ormanlarımızın kaybı, her seferinde ciğerlerimizi hakikaten yakıyor. Sebebi ne olursa olsun (terör, ihmal, kürsel ısınma, suistimal, yolsuzluk, cahillik) bu kayıplar kabul edilemez. Milli servet kaybının ötesinde, gelecek nesilleri çöl gibi bir ülkede yaşamak zorunda bırkma yolunda ilerleyen bizler, önemli bir itibar riski ile karşı karşıyayız. Önceki nesillerden bize bırakılan ile bizim sonraki nesillere bıraktığımız arasında ciddi bir fark oluşuyor. Sanırım gelecek nesiller bu farkı tarihe not düşecekler…

Proaktif risk yönetimi kolay değildir. Özveri ister. Maliyeti de yüksek olabilir. Örneğin bilinçli veya bilinçsiz yangın çıkartmayı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırma yoluna giderseniz, bir önlem almış olursunuz. Bu bazı kişilere insani boyutu ile ağır bir risk yönetim stratejisi gibi gelebilir (ağırlaştırılmış cezai müeyyideler) ancak bu tehdidi yaratan kişi ve kurumların bizlere verdikleri zarar da oldukça ağırdır. Düşünsenize, işin ucunda müebbet hapis cezası var; artık insanımız için dikkatli olmak mecburiyeti doğacaktır. Ya da ormanlar ile ilgili gözetim ve takip sistemleri (elektronik) kurmak diğer bir strateji olabilir. Bunun da maddi külfeti çok olur diyen çıkabilir. Ancak bazı durumlar vardır ki milli çıkarlar ve insani değerler söz konusu olduğunda serbest piyasa ekonomisinin maliyet hesapları duvara toslar. İşte bu böyle bir durumdur.

Bir Cevap Yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmadı

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>


Yukarıya Git